Kayıp Kent
- Bayram Akın
- 27 Oca 2018
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Nis 2020

yaralarım kanıyor coğrafyama sığabilir mi şimdi kan kokulu sevdam üstelik bunca acı çöreklenmişken çatlayan damarlarıma ama bilmelisin/ mutlak bilmelisin kardelenler senin uzaklığından dem vururlar her akşam son duraklarda inmiyorum bu yüzden bir kör döğüşüdür bu/ etiketliyorlar hüzünlerimi durmadan kan gidiyor bir yerlerden düşünmek, saatlere ve çizgilere indirgeniyor artık anahtarı yok bu kayıpların oysa dönüşümü yok yine de hangi gamzene sığınsam bir özlem vakti kurşun rengi güllerin üzgün duruşu ve yanık türküler var orada biliyorum saklıyorlar beni ama ne garip ki o yitik kenti ve ağlayan caddeleri özlüyorum orta şekerli kahvemi, vitrinleri neon ışıklarına gömülen yüzünü unutmuyorum ve dahası üçüncü sınıf otel odalarını, ürkek öpüşlerini sinema perdelerini, sinemaskop hayatımı ve seni seviyorum hala unutmadım hiç birşeyi unutmuyorum ciğerim kanıyor halbuki beni görsen hemen tanırsın pek değişmedim haritam aynı hala meydanlardayım sigaraya yeniden başladım biraz daha saçlarım beyazladı bu kış da öğrenemedim bağlama çalmayı hala sigortalı bir işim yok sana dair şiirler eskitiyorum hala/ yakmalıyım belki de bütün şiirlerimi bir de yokluğun vurmasa nerelerdesin yüreğim kanıyor duymaz mısın çığlığımı bütün intiharlar biraz alıntıdır belki de çürümüş aşklardan ama söz yok yalınkılıç bir serzeniştir dökülen yalnızlığım bu yüzdendir yaşamla sarmaşdolaşlığım yaşam dedim de yaşamak tınısı, yine de, seninle bütün gürültülerin ve savaşların bittiği yerde
Comments